İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe, toplumsal medya hesabından global iklim krizine dikkat çekerek Çin’de ortaya çıkan ‘sünger şehir’ modelinin İstanbul’da nasıl uygulanacağına ve yararlarına dikkat çekti.
Gökçe, “2000’li yılların başında Çin’de ortaya çıkan sünger kent yaklaşımı; ekolojik altyapı ve drenaj imkanlarını güçlendirerek taşkınları önlemek, kent ısısını azaltmak, doğal kaynakları korumak ve su kaynaklarını verimli kullanmak için geliştirilmiş yeni bir şehircilik anlayışı” sözlerine yer verdi.
Sünger kent modelinin ABD ve Avrupa’daki adlandırmalarını da aktaran Gökçe, “Yağmur sularının yine kullanılması, muhakkak havzalarda biriktirilmesi, biyoçeşitliliğin güçlendirilmesi ve ısı adacıkları efektiyle kent ısısının düşmesi sağlanıyor” sözleriyle modelin şehire olan katkısını söyledi.
‘ÇİN’DE ORTAYA ÇIKAN SÜNGER KENT YAKLAŞIMI’ VURGUSU
Gökçe’nin paylaşımları şu formda:
- Artan sıcaklıklar, azalan su kaynakları, yükselen deniz düzeyleri, global iklim krizi tüm dünyada kentleri etkiliyor.
- Bu yüzden önümüzdeki devir yeni bir şehircilik yaklaşımını daha fazla duyacağız: Sünger kentler nedir, İstanbul’umuzu nasıl ilgilendiriyor, paylaşmak isterim.
- Mesela Liderimiz Sn. Ekrem İmamoğlu öncülüğünde, Genel Sekreter Yardımcımız Gürkan Alpay, Çağatay Seçkin ve Yeşil İstanbul tarafından hayata geçirilen 15 yeni Hayat Vadisi ve sayısız park ve bahçenin kıymeti de bu konsept içerisinde çok daha düzgün anlaşılabilir oluyor. Neden?
- 2000’li yılların başında Çin’de ortaya çıkan sünger kent yaklaşımı; ekolojik altyapı ve drenaj imkanlarını güçlendirerek taşkınları önlemek, kent ısısını azaltmak, doğal kaynakları korumak ve su kaynaklarını verimli kullanmak için geliştirilmiş yeni bir şehircilik anlayışı.
“ISI ADACIKLARI EFEKTİYLE KENT ISISININ DÜŞMESİ SAĞLANIYOR”
- Avrupa’da “yeşil altyapı”, Amerika’da “düşük tesirli kalkınma” olarak da isimlendirilen model ile yağmur sularının yine kullanılması, muhakkak havzalarda biriktirilmesi, biyoçeşitliliğin güçlendirilmesi ve ısı adacıkları efektiyle kent ısısının düşmesi sağlanıyor.
- Nasıl? Bugün kentlerimizde ağırlaşan beton ve asfalt uygulamalar yağmur sularının toprağa karışmasını, kent havzasında kalmasını engelliyor. Bu uygulamalarla doğal alanlar yok olurken, kent ısısı da yükseliyor, bu da daha fazla su kaybına neden oluyor.
- Sünger kent modeli kentin içerisine yerleştirilen yeşil yağmur toplama alanları, parklar, doğal alanlar, geçirgen kaldırım ve asfalt uygulamaları ile suyun toprakla buluşmasını, yine doğal hayata katılmasını sağlıyor. Kentin su kaybını da azaltıyor.
“ÇÜNKÜ YEŞİL ALANLARIN ARTMASI HEM SU KAYNAKLARINI KORUYOR”
- Örneğin Los Angeles’daki uygulamada kaldırım yanında çabucak küçük bir ada var, Çin’de kent hayatına dahil edilen parklarla yeşil havzalar üretiliyor, Pittsburgh yol kenarlarını suyun toplanabileceği yeşil adacıklara ayırıyor. Emel yağmuru toplamak, toprakla buluşturmak.
- Gittikçe artan sayıda kent neden sünger kent yaklaşımını benimsiyor? Zira yeşil alanların artması hem su kaynaklarını koruyor, hem iklim değişikliğinin yarattığı tahribatı azaltıyor hem de kent hayatını daha yaşanabilir, daha hoş ve memnunluk verici kılıyor.
“İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GELECEK JENERASYONLARA DOĞAL KAYNAKLARINI KORUYAN BİR KENT BIRAKMAK İÇİN ÇALIŞIYOR”
- İşte bu yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi sürdürülebilir kalkınma için çevresel idare anlayışı içerisinde yeşil alanlarımızı arttırmak, hoş İstanbul’umuzu beton egemenliğinden kurtarmak, gelecek jenerasyonlara doğal kaynaklarını koruyan bir kent bırakmak için çalışıyor.
- Sünger kent yaklaşımını ve Berlin üzere değerli bir kentteki uygulamasını görmek için aşağıdaki ilişkiyi takip edebilirsiniz. Hoş İstanbulumuz çağı takip eden, yeni uygulamaları kente kazandırmaya çalışan bir idare anlayışı ile çok daha güzelleşiyor.